SOYUT SANAT-RUHUN DİLİ

SOYUT SANAT-RUHUN DİLİ

RUHUN DİLİ-SOYUT SANAT:

Soyut sanat, görünmeyeni görünür kılma çabasıdır. Bir duygunun, bir düşüncenin, bir hayalin fırçayla tuvale dökülmüş özgürlük halidir. Şekillerin, çizgilerin ve renklerin kelimelere ihtiyaç duymadan konuştuğu bu sanat biçimi, izleyeni sadece gözle değil, kalple görmeye davet eder.

 

Gerçek nesnelerin temsiline bağlı kalmadan yapılan her çizgi, her leke, her katman; sanatçının iç dünyasından bir parçadır. Bu yüzden soyut bir tabloyu anlamak için bilgi değil, his gerekir. Belki de en çok bu yüzden soyut sanat, izleyicisine aynadır. Aynı tablo birine huzuru fısıldarken, bir başkasına fırtınayı anlatabilir.

 

Soyut sanatın güzelliği; kesin bir cevabı olmamasında, her bakışta farklı bir hikâyeye dönüşebilmesindedir. Kuralların, sınırların ötesinde; tıpkı rüya gibi, sezgi gibi, müzik gibi işler. Bazen bir renk patlamasıyla içimizdeki karanlığı aydınlatır, bazen bir çizgiyle bastırdığımız duyguları su yüzüne çıkarır.

 

Modern dünyanın karmaşasında, soyut sanat bir durak gibidir. Orada zaman durur, mantık susar ve sadece hisler konuşur. Anlatamadığımız, anlamlandıramadığımız ne varsa; soyut sanat onları dile getirir. Çünkü soyut sanat, insanın içindeki kaosu güzelliğe dönüştürme sanatıdır.