İÇİMDEKİ KEŞİF YOLCULUĞU...5

İÇİMDEKİ KEŞİF YOLCULUĞU...5

        Yıllarca pozitif bilim dünyasında yaşadım. Sayılar, veriler, ölçümler ve kesin sonuçlar; hayatımın temel taşlarıydı. Her problem bir çözüm gerektirir, her soru bir cevap beklerdi. Bu disiplinli, mantık odaklı dünyada kendimi güvende hissediyordum. Ancak bir gün, içimde bir şeylerin eksik olduğunu fark ettim. Beynimin ve ruhumun derinliklerinde, henüz keşfetmediğim bir alan vardı; sanki bir kapı aralanmayı bekliyordu. İşte o kapı, soyut sanatla tanıştığımda açıldı.

          Soyut sanat, benim için bir tesadüf değil, bir çağırıydı. İlk kez bir tuvalin karşısına geçtiğimde, ne yapacağımı bilmiyordum. Pozitif bilimlerin net dünyasından geliyordum; her şeyin bir kuralı, bir doğrusu vardı. Ama soyut sanatta kural yoktu. Renkler, şekiller, dokular özgürce akıyordu. Fırçayı elime aldığımda, yıllardır bastırdığım bir yanımın uyanmaya başladığını hissettim. Bu, sadece bir resim yapma süreci değildi; kendi iç dünyamı keşfetme yolculuğuydu.

      Soyut sanat, bana kendimde bile bilmediğim bir yönüm olduğunu öğretti. Pozitif bilimler bana mantığı, düzeni ve analitik düşünceyi vermişti; ama soyut sanat, duygularımı, sezgilerimi ve hayal gücümü özgür bıraktı. Her bir fırça darbesi, ruhumun bir parçasıydı. Kimi zaman öfkeli kırmızılar, kimi zaman sakin mavilerle kendimi ifade ettim. Tablolarımda kaos ve düzen, neşe ve hüzün bir aradaydı; tıpkı hayat gibi.

      Bu süreç, bana cesareti öğretti. Yıllarca bir alanda uzmanlaşmışken, bilinmeyene adım atmak kolay değildi. Ama her bir tablo, kendime olan inancımı güçlendirdi. Soyut sanat, beynime ve ruhuma iyi geldi; çünkü o, benim içimdeki sınırları yıktı. Artık her rengin, her şeklin bir hikayesi olduğunu biliyorum. Ve bu hikayeler, sadece benim değil, tablolarıma bakan herkesin içinde bir yerlere dokunuyor.

     Soyut sanatla tanışmak, kendimi yeniden inşa etmekti. Yıllar boyunca pozitif bilimlerle şekillendirdiğim dünyam, şimdi renklerin ve formların özgürlüğüyle zenginleşti. Ve bu yolculuk, bana şunu öğretti: İnsan, her zaman yeniden başlayabilir; çünkü içimizde keşfedilmeyi bekleyen sayısız yön var.